Meslek "bir kişinin eğitimini aldığı bir alanda hayatını kazanmak, geçimini sağlamak için, toplumsal kabul gören bir alanda yaptığı uğraş" olarak tanımlanan meslek, sadece para kazanmak için yapılan bir uğraş değildir. Meslek, belli bir formasyonu gerektiren, bilgi, beceri, ustalık, sevgi, ilgi isteyen sürekli (hayat boyu) bir uğraştır. "İş"ten temel farkı ise, iş geçici meslek ise süreklilik arz eden bir süreçtedir.
Meslek seçimi bireyin hayatında verdiği en önemli kararlardan biridir. Meslek seçen genç kendine belli bir yaşam biçimi de seçmiş olur. Yetenek ilgi ve istekleri doğrultusunda bir meslek seçen kişi başarılı, verimli ve mutlu olacaktır. Bu nedenle genç kişisel özellikleriyle seçeceği mesleğin gerektirdiği nitelikleri arasında uygunluk olmasına dikkat etmelidir.
Gencin meslek seçiminde ailenin çok büyük etkisi vardır. Ailenin ekonomik ve kültürel düzeyinin, gencin meslek seçimini etkilediği bir gerçektir. Bazı aileler ise kendi çocukluk veya gençliklerinde yapamadıklarını, çocuklarının yaşamında gerçekleştirmeye çalışırlar. Ebeveynler kişisel beklentileriyle çocuklarının istekleri, hayalleri, ilgileri, yetenekleri, sınırları ve toplumsal gerçeklik arasında gerçekçi bir denge kurmalıdırlar.
Meslek seçiminde dikkat edilmesi gereken en temel kriterler ise şunlardır:
1- Bu mesleğe ilgim-isteğim var mı?
2- Bu mesleği yapabilmek için yeteneğim-becerim var mı, geliştirilebilir mi?
3- Bu mesleğin toplumsal konumu benim beklentilerime uygun mu? (bana toplumsal saygınlık ve itibar konusunda nasıl bir katkı sağlayacak?)
4- Bu meslek bana ekonomik anlamda nasıl bir katkı sağlayacak?
Yukarıda ifade edilen 4 kriter arasında ne kadar gerçekçi ve sağlıklı bir bağ kurulur, ne kadar yüksek bir denge sağlanırsa birey, o kadar sağlıklı bir meslek seçiminde bulunmuş olur.
Yapılan çalışmalar meslek sahiplerinin neredeyse ¾'ünün mesleğinden memnun olmadığını yine bundan daha fazla bir oranın aldığı eğitim dışında bir alanda çalıştığını, çalışanların nerdeyse 4/5'inin yeni bir iş arayışında olduğunu yani aslında durumundan pek de memnun olmadığını göstermektedir. Bu noktada sağlıklı bir meslek seçiminde bulunan bireyin; ömrünün neredeyse 30-40 yılını geçireceğini düşündüğü bir alanda mutlu huzurlu olması, kendisine ve çevresine pozitif katkılar sağlaması anlamına gelir, aksi durumda kendisi huzursuz olan birey kendisine ve çevresine pek katkı sağlayamayacağı gibi mesleğini istekli bir şekilde icra edememenin neden olacağı maddi ve manevi olumsuzluklar yaşayabilecektir.
Hızla değişen dünyada mesleklerde çok hızlı değişebilmektedir. Bazı meslekler kaybolup giderken yeni yeni meslekler parlamaktadır. Burada aslolan sizin tutum ve tavırlarınız olacaktır, çalışan, emek sarf eden, kendini sürekli olarak geliştiren, sosyal ve mesleki anlamda aktif olan bireyin mesleki kariyeri içinde çok iyi olasılıklar söz konusu olacaktır. Bu bağlamda artık çok rahat ifade edebiliriz ki: "Hiçbir mesleğin geleceği yoktur, sizin geleceğiniz vardır".
Tarhan YAPRAK
Rehber Öğretmen